Bu Blogda Ara

25 Mart 2010 Perşembe


glitter-graphics.com

yitirilip gidenlere..

Esaslı İlkbahar..


glitter-graphics.com

Bazen acı çekmek lazım..Önerilere göre yaşanmıyor hayat.Herkesin kendi doğrusu var zaten,benim ki bana doğru! Öneride bulunuyorsun da çekmeyince anlamıyorum ki? Düzelemiyorum! Mutluluklar o an yaşanınca güzel,hatırladıkça çosurdayan yara,tortu,adını sen koy!Kim güzel şeyin sonunu görmek ister ki?Eee planlıyamıyorsun ki,yapıyorsun,içine ediyorsun,bırak toparlama işte: Acıtma ,geri çekil onurunla! Bilmiyorum ki ne düşünüyor,düşünecek.Bitmesin diye kasıyorsun ya işte o anda kendi mezarını kazıyorsun! Hep kendimiz sebep oluyoruz bu yaralara! Bırak seni anlamayan ,üzen adamı/kadını!Onurlu ol! Son yaşadıklarımdan çıkardığım ders: Acele etmiyeceksin ! Değişmeyen felsefem: Her zaman daha iyisi vardır,olacak,sabrın+sen bekle ! Neden bu oldu,neden bu beni buldu…milyonlarca neden bir arada ! Yormuyor mu sizi? Ben yoruldum ya,kafa rahatlığı istiyorum,benden daha beterini yapmışların tavsiyesini değil! Hey kendinize gelin,siz benim kulvarımda değilsiniz,haddinizi bileceksiniz! Seri katil soğukkanlılığımı takındım,he yalnız mı kalıcam? Napayım? Ben şu an mutluyum,isyanım var evet ! İçimde biriktirdeklerim ..Dile getirdiğim an önemli hale gelicek,ama önemsiz kişiler için cümle kurmaya değer mi canlar?

Şu an zevk aldığım şey aynı şeylerin başkasına da söylendiğini görmek,ay yavrum yazık demek!Gülüyorum lannn!


Kırmızı Burun: bunu okumayacak kadar aklın karışık,beni çok yoruyorsun,haddini bilmiyorsun,bencilsin,sana küçük gelenler benim arkadaşlıkta hassas noktalarım: ironi yapmadan direk dile getiriyorum ama cümlelerin altında yatanı anlayamayacak kadar gam da kederdesin!Sevgili için arkadaş harcanmaz,yine bana ağlıyorsun sonuçta!


Arkadaşlarınızın kıymetini bilin,değerlerini hissettirin! Hep onlar sizle..Elin oğlu ,kızı enkaz halinde bırakır,gider: en yakın kapı : dost!

Didi,hep özelsin,bilemezsin,anlatamam ki,sissy sin…

5 Mart 2010 Cuma


..Topuklarımın üzerinde döndüm ve gözlerimden sıcak gözyaşları buz gibi yanaklarıma dökülürken yürüyüp ondan uzaklaştım.Arkamdan telaşla koşturmaısnı bekliyordum ama yapmadı.Gidişimi izledi ve ben köpüklü gri dalgaların arasından eve,İngiltere’ye gidiyormuş gibi hızla uzaklaştım,ta Robert Dudley’ye ona ,istiyorsa o gece metresi olabileceğimi söylemeye gidiyordum,nasılsa kaybedecek hiçbirşeyim kalmamıştı.Onurlu aşkı denemiştim ama sonuçta karşımda yalan ve sadakatsizlikten öte bir şey görmemiştim; zorlu bir yoldu ve sonunda elime sahte bir bozukluk tutuşturlmuştu..




P.S: Alıntıdır.Pay çıkarmak ancak cahilin işi olacaktır.Denemeyin!